Zonguldak'ta iki odalı harabe bir gecekonduda kedilerle bir arada barınan Hatice (52) ve Asım (63) Kaba çiftinin içler acısı hali görenleri üzüyor. Hatice Kaba, beş yıl önce dizinden ameliyat olmasının ardından diğer bacağı da tutmadığı için yatağa mahkum oldu. Kaba, yataktan kalkamadığından güneş yüzü görmeyen evde günlerini geçiriyor. Yatağın kenarında mutfak eşyalarının arasında gezinen kedilere aldırmadan yatakta oturduğu yerden yemek yapan Hatice Kaba, devletten ve hayırseverlerden yardım bekliyor. Eski dönemlerde maden ocaklarında kullanılan katırların bakımını yaparken hayvanlara olan sevgisi pekişen Asım Kaba, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) At Ambarı'ndan emekli olduktan sonra İnağzı Mahallesi'ndeki evinde kedi ve köpek beslemeye başladı. Evin içini saran hayvanlardan aileyi kurtarmaya çalışan muhtar ve diğer mahalle sakinlerine hayvanlara müdahale ettirmeyen Asım Kaba, içindeki hayvan sevgisi ağır bastığı için devletin sunduğu imkanı da geri çevirdi. Eşi de astım bronşite yakalandığı için yeni bir eve taşınmak isteyen Hatice Kaba, "Hayvanları beyim çok seviyor. Hayvanlarla yaşamak istiyor. Ben ona diyorum biz insanız diye; ama ondaki bu hayvan sevgisi bir tutku haline gelmiş. Verelim diyorum anlamıyor. Kendisiyle birlikte beni de hayvanlarla yaşamaya mahkum ediyor." İnsan gibi yaşamak istediğini dile getiren Hatice Kaba, "Bugüne kadar hep hayvan gibi yaşadık. Ameliyat olalı ben insanlığımı unuttum. Ben yine ayaktayken temizliyordum her tarafı, derleyip topluyordum. Şu beş sene içinde şurada çok perişanlık çekiyorum. Bizi iyi bir ortama almalarını istiyorum. Her bakımdan burada çok zor durumdayız. Geçen yıl yardımcı olup bizi buradan kurtaracaklardı, eşim inat etti hayvanları bırakmak istemedi. Beni de göndermedi. Yine bize fırsat verseler gideriz. Bu sefer eşim de gelir. Çünkü o da astım bronşite yakalandı. Allah kimseyi düşürmesin oğlum, çok zor. Beş senedir burada sabahtan akşama kadar bağır bağır, hep öyle geçiyor hayatım." diye konuştu. AMELİYAT OLDUKTAN SONRA BİR DAHA KALKAMADI Sol dizindeki kireçlenme şikayetiyle 2004 yılında Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'nde ameliyat geçiren Hatice Kaba, dizine takılan protezden sonra diğer bacağının da zamanla kasıldığını ve yere basamadığını belirtiyor. Daha sonra gittikleri hastanelerden de maddi imkanları elvermediği için tedavi olamadığını dile getiren Kaba, şunları söyledi: "5 sene önce ameliyat oldum. Protez konuldu ayağıma, bir daha ayağa kalkamadım. Buradan yürüyerek gittim hastaneye, ameliyattan sonra yatağa mahkum oldum. Ankara'ya, İstanbul'a gittim, fayda yok. 7 bin TL para harcadık, bir faydasını göremedik. Bakanım da yok. 2 kızım var onlar da evli. Yemekleri de oturduğum yerden ben yapıyorum. Malzemeleri getiriyorlar, burada yapmaya çalışıyorum. Söylemesi ayıp altımı üstümü kendim temizliyorum. Bana kimse bakmıyor. Güneşe hasret kaldım. Çıkıp da güneş yüzü göremiyorum. Başımda akıllı kimsem yok. Tedavi yapacağız diye beni götürüyorlar paramı yiyip beni bırakıyorlar, atıyorlar, itiyorlar. Allah razı olsun, komşular bir kap yemek getirirse getiriyor; getirmezse kendim yapmaya çalışıyorum." MAHALLE SAKİNLERİ SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ'NE ÇAĞRI YAPTI Mahalle sakini Ahmet Kurt ise, mahalle muhtarı ile bir araya gelip hayvanlarla yaşayan ailenin yaşadığı harabe evi kaldıracaklarını belirterek, "Bir an önce bu mikrop yuvasını buradan kaldırmamız gerekiyor. Bu konuda da İl Sağlık Müdürlüğümüzü duyarlı olmaya davet ederek buraya bir ekip göndermesini rica ediyorum. Görüyorsunuz vaziyeti, hayvanlarla yaşıyorlar. Mikrop yuvası. Burası insan sağlığına elverişli değil. Çünkü mahalle arasında bu insanların böyle bir ortamda barınmasının bizler açısından da iyi olmadığı görülüyor." dedi. İnağzı mahalle muhtarı Mustafa Hamzaçebi, aileye geçen yıl sahip çıkmak ve daha nezih bir ortama kavuşturmak amacıyla girişimlerde bulunduklarını; ancak Asım beydeki hayvan tutkusunun ağır bastığı için yeni eve taşınmadığını kaydetti. Bu durumda yatağa mahkum yaşayan eşinin de bu nedenle insan sağlığından yoksun bir ortamda yaşamak zorunda kaldığını ifade eden Hamzaçebi, "Biz hayvanları alıyoruz, yine topluyor, eve dolduruyor. Mahallemizde bu ortam hem kendilerini hem de diğer insanları tehdit ediyor." şeklinde konuştu
Haberi ayrıntısını görebilmek için resimin üzerine tıklayın
Diğer haberler
Zonguldak'ta iki odalı harabe bir gecekonduda kedilerle bir arada barınan Hatice (52) ve Asım (63) Kaba çiftinin içler acısı hali görenleri üzüyor. Hatice Kaba, beş yıl önce dizinden ameliyat olmasının ardından diğer bacağı da tutmadığı için yatağa mahkum oldu. Kaba, yataktan kalkamadığından güneş yüzü görmeyen evde günlerini geçiriyor. Yatağın kenarında mutfak eşyalarının arasında gezinen kedilere aldırmadan yatakta oturduğu yerden yemek yapan Hatice Kaba, devletten ve hayırseverlerden yardım bekliyor. Eski dönemlerde maden ocaklarında kullanılan katırların bakımını yaparken hayvanlara olan sevgisi pekişen Asım Kaba, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) At Ambarı'ndan emekli olduktan sonra İnağzı Mahallesi'ndeki evinde kedi ve köpek beslemeye başladı. Evin içini saran hayvanlardan aileyi kurtarmaya çalışan muhtar ve diğer mahalle sakinlerine hayvanlara müdahale ettirmeyen Asım Kaba, içindeki hayvan sevgisi ağır bastığı için devletin sunduğu imkanı da geri çevirdi. Eşi de astım bronşite yakalandığı için yeni bir eve taşınmak isteyen Hatice Kaba, "Hayvanları beyim çok seviyor. Hayvanlarla yaşamak istiyor. Ben ona diyorum biz insanız diye; ama ondaki bu hayvan sevgisi bir tutku haline gelmiş. Verelim diyorum anlamıyor. Kendisiyle birlikte beni de hayvanlarla yaşamaya mahkum ediyor." İnsan gibi yaşamak istediğini dile getiren Hatice Kaba, "Bugüne kadar hep hayvan gibi yaşadık. Ameliyat olalı ben insanlığımı unuttum. Ben yine ayaktayken temizliyordum her tarafı, derleyip topluyordum. Şu beş sene içinde şurada çok perişanlık çekiyorum. Bizi iyi bir ortama almalarını istiyorum. Her bakımdan burada çok zor durumdayız. Geçen yıl yardımcı olup bizi buradan kurtaracaklardı, eşim inat etti hayvanları bırakmak istemedi. Beni de göndermedi. Yine bize fırsat verseler gideriz. Bu sefer eşim de gelir. Çünkü o da astım bronşite yakalandı. Allah kimseyi düşürmesin oğlum, çok zor. Beş senedir burada sabahtan akşama kadar bağır bağır, hep öyle geçiyor hayatım." diye konuştu. AMELİYAT OLDUKTAN SONRA BİR DAHA KALKAMADI Sol dizindeki kireçlenme şikayetiyle 2004 yılında Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi'nde ameliyat geçiren Hatice Kaba, dizine takılan protezden sonra diğer bacağının da zamanla kasıldığını ve yere basamadığını belirtiyor. Daha sonra gittikleri hastanelerden de maddi imkanları elvermediği için tedavi olamadığını dile getiren Kaba, şunları söyledi: "5 sene önce ameliyat oldum. Protez konuldu ayağıma, bir daha ayağa kalkamadım. Buradan yürüyerek gittim hastaneye, ameliyattan sonra yatağa mahkum oldum. Ankara'ya, İstanbul'a gittim, fayda yok. 7 bin TL para harcadık, bir faydasını göremedik. Bakanım da yok. 2 kızım var onlar da evli. Yemekleri de oturduğum yerden ben yapıyorum. Malzemeleri getiriyorlar, burada yapmaya çalışıyorum. Söylemesi ayıp altımı üstümü kendim temizliyorum. Bana kimse bakmıyor. Güneşe hasret kaldım. Çıkıp da güneş yüzü göremiyorum. Başımda akıllı kimsem yok. Tedavi yapacağız diye beni götürüyorlar paramı yiyip beni bırakıyorlar, atıyorlar, itiyorlar. Allah razı olsun, komşular bir kap yemek getirirse getiriyor; getirmezse kendim yapmaya çalışıyorum." MAHALLE SAKİNLERİ SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ'NE ÇAĞRI YAPTI Mahalle sakini Ahmet Kurt ise, mahalle muhtarı ile bir araya gelip hayvanlarla yaşayan ailenin yaşadığı harabe evi kaldıracaklarını belirterek, "Bir an önce bu mikrop yuvasını buradan kaldırmamız gerekiyor. Bu konuda da İl Sağlık Müdürlüğümüzü duyarlı olmaya davet ederek buraya bir ekip göndermesini rica ediyorum. Görüyorsunuz vaziyeti, hayvanlarla yaşıyorlar. Mikrop yuvası. Burası insan sağlığına elverişli değil. Çünkü mahalle arasında bu insanların böyle bir ortamda barınmasının bizler açısından da iyi olmadığı görülüyor." dedi. İnağzı mahalle muhtarı Mustafa Hamzaçebi, aileye geçen yıl sahip çıkmak ve daha nezih bir ortama kavuşturmak amacıyla girişimlerde bulunduklarını; ancak Asım beydeki hayvan tutkusunun ağır bastığı için yeni eve taşınmadığını kaydetti. Bu durumda yatağa mahkum yaşayan eşinin de bu nedenle insan sağlığından yoksun bir ortamda yaşamak zorunda kaldığını ifade eden Hamzaçebi, "Biz hayvanları alıyoruz, yine topluyor, eve dolduruyor. Mahallemizde bu ortam hem kendilerini hem de diğer insanları tehdit ediyor." şeklinde konuştu
Diğer haberler